Herni yani halk arasında bilinen adıyla fıtık, organın yerinde durmasını sağlayan doku ya da kasların doğal boşluğunda dışa doğru kayması, yerinden çıkması, protrüze (çıkıntı) olması demektir. Bel Fıtığı Nedir? Beldeki omurlar arasında bulunan disk denilen yumuşak yapının, bulunduğu yerden omurilik kanalına taşmasına bel fıtığı denir. Disk, yaşlılığa bağlı olarak su kaybetmesi ile işlevini kaybetmeye başlar. Bunun sonucunda doğal konumundan çıkarak oluşturur. Bel fıtığı çoğunlukla bel bölgesinde bulunan son iki diskte oluşur ve bel ağrısı, bacaklarda ağrı ve uyuşma, ayaklarda güçsüzlük ile karakterizedir. Boyun Fıtığı Nedir? Omurga üzerinde bulunan omurlar birbirine diskler ile bağlıdır. Omurlar arasında bulunan jel benzeri yapıdaki diskler boyun hareketlerin yapılmasına olanak tanır. Bazı durumlarda disk üzerinde bozulma, zedelenme ve yırtılma sonucu özelliğini kaybederek doğal pozisyonunu kaybederek omurların arasından çıkar; sinirlerin ve omuriliğin geçtiği kanala doğru kayar.Servikal disk hernisi olarak adlandırılan bu durumda kollarda ağrı, sızlama, his kaybı ve güçsüzlük oluşur. Nadiren bacaklarda da güçsüzlük görülebilir. Fıtığı 4 aşamada değerlendirilir bunlar; İlk aşaması Dejenere Disk: sadece MR yoluyla görüntülenebilir. Bu aşamada diskin yapısı bozulmaya başlar minik minik yırtıklar oluşur .Hiç belirtli vermeyebilir veya zorlamayla beraber sadece ağrı yapabilir. İkinci aşaması Bulging: burada da yalnızca MR ile görüntüleme alabiliriz. Zamanla ilk aşamada başlayan yırtıklar artar disk bombeleşmeye başlar .Sadece çok rahatsız etmeyecek ağrıları yapabilir. Üçüncü aşama Protrüzyon: ilk aşamada başlayan yırtıkların miktarı iyice artmış bombeleşme iyice belirgin bir hale gelmiş ve disk zayıflamıştır. Teşhis için yine MR ı önermekle birlikte artık bombeleşen yer göre sadece çok şiddetli bir ağrı da olabilir. Ya da ağrıyla birlikte uyuşmalar ve güçsüzlükler de ortaya çıkabilir Dördüncü aşama Ekstrüzyon: burada minik yırtıklar o kadar çoğalmıştır ki artık o bölge tamamen yırtılmış ve artık halk arasında bilinen eliyle fıtık patlamıştır . Belirtilerinde fıtık patladığı için baskı azalır ve ağrı belki hafiflese de yansıyan uyuşma ve güçsüzlük dayanılmaz bir hale gelir. Fıtığı açıklamak için bir örnek verecek
Herni yani halk arasında bilinen adıyla fıtık, organın yerinde durmasını sağlayan doku ya da kasların doğal boşluğunda dışa doğru kayması, yerinden çıkması, protrüze (çıkıntı) olması demektir. Bel Fıtığı Nedir? Beldeki omurlar arasında bulunan disk denilen yumuşak yapının, bulunduğu yerden omurilik kanalına taşmasına bel fıtığı denir. Disk, yaşlılığa bağlı olarak su kaybetmesi ile işlevini kaybetmeye başlar.
Büyüme döneminde herkesin boy ile ilgili duyduğu çokça söylem vardır mutlaka. Mesela “süt iç boyun uzasın”, “basketbol boy uzatır, bu çocuğu basketbol oynatın” gibi. Bakalım bu şehir efsanelerinin bilimsel yönü nedir? Büyüme evreleri boyunca dönemsel olarak beslenmenin, genetik zeminin ve sporun etkili olduğu dönemler değişmektedir. Özellikle yaşamın ilk 2 yılında boy uzaması büyük derecede beslenme ile ilgilidir. Ancak 2 yaş sonrası genetik faktörler daha baskınlaşmakta ve anne-baba boy verilerine göre şekil almaktadır. Bu dönemde yine beslenme önemlidir ancak genetik daha baskın rol oynamaktadır. Tahmini boy hesabında çocuk endokrin otoritelerince takip edilen formül “Kız çocuk için hedef boy= Anne boy + (Baba boy - 13)/2 ± 7cm; erkek çocuk için hedef boy= Baba boy + (Anne boy + 13)/2 ± 7cm” şeklindedir. Ayrıca spor bilimlerinde de Mirwald ve arkadaşlarının geliştirdiği bir yöntem kullanılır, çocukların boy uzunluğu, bacak boyu, gövde boyu ve takvim yaşları bir denklemde kullanılır. Bu denklem sonucunda olgunlaşma zamanı hakkında bir sayısal veri elde edilir. Elde edilen veri ‘eksi’ ve ‘artı’ eksen arasında bir değerdir. Görüldüğü gibi her iki hesaplamada da artı ve eksi değerler arasında bir tahmin vardır ve bu aralık oldukça geniştir çünkü bahsettiğimiz gibi boy uzamasında tek bir faktör etkili değildir. Ergenlikle beraber çocuklarda kas kitlesi artmaya başlar ve kas boyunun da uzaması ile beraber boy için önemli katkı verebilir duruma gelir. Fiziksel aktivite, kas-iskelet sisteminin (kemikler, kıkırdak, tendonlar, bağlar ve kaslar) ideal gelişimini destekler, kardiyovasküler fitness ve solunum sistemini güçlendirir , kas gücü ve genel performansı artırır, sağlıklı bir vücut ağırlığı sağlar, bağışıklık sistemini geliştirir ve düzgün bir postür üzerinde etkileri bulunmaktadır. Ayrıca kemik erimesi gibi ileri yaşlarda görülen hastalıkların henüz ergenlik döneminden önlenmesi sağlanabilir. Peki boy uzaması nasıl gerçekleşir? Büyüme ve uzama süreci kol ve bacaklarındaki uzun kemiklerinde bulunan büyüme plakalarındaki değişikliklerden kaynaklanmaktadır. Büyüme plakaları yeni kemik oluşturduğunda, uzun kemikler daha da uzar ve
Büyüme döneminde herkesin boy ile ilgili duyduğu çokça söylem vardır mutlaka. Mesela “süt iç boyun uzasın”, “basketbol boy uzatır, bu çocuğu basketbol oynatın” gibi. Bakalım bu şehir efsanelerinin bilimsel yönü nedir? Büyüme evreleri boyunca dönemsel olarak beslenmenin, genetik zeminin ve sporun etkili olduğu dönemler değişmektedir. Özellikle yaşamın ilk 2 yılında boy uzaması büyük derecede beslenme
Testosteron seviyenizi düşüren protein tozları, eskilerden gelen bir korkudur. Ancak, daha yeni araştırmalar farklı bir portre sunuyor ve ilginç bir olasılığa işaret ediyor. İsterseniz her iki bakış açısına da bakalım. Yüksek yoğunlukta ve hacimde antrenman yaptığınızda dolaşımdaki testosteron seviyeleri geçici olarak artar. Erkek ya da kadın olmanızın bir önemi yok. Sadece ağırlık antrenmanından kaynaklanan testosteron artışının, antrenmandan önce veya hemen sonra protein tüketirseniz bazen azaldığı veya köreldiği de gösterilmiştir.[1,2] Ancak, her zaman değil.[3] Aklımızı karıştıran diğer çalışmalar ise şöyledir; bazı çalışmalar yüksek proteinli diyetlerin dolaşımdaki testosteronun bazal seviyelerini düşürdüğünü, diğerleri ise artan proteinin testosteron kullanılabilirliğini artırabileceğini göstermiştir.[4,5] Peki ya hangisi doğru? Protein testosteronunuzu arttırır mı yoksa azaltır mı? 2008 tarihli bir makalede ortaya atılan bir hipotez, bunun kesin bir cevabı olmadığı fikrini savunuyor.[6] Ya protein tüketimi hem toplam testosteronda bir artışa hem de dolaşımdaki testosteron seviyelerinin düşmesine neden oluyorsa? Yani dolaşımdaki fazla testosteronun aslında hücre gelişimi arttırmak için hücrelere giriyor ve bu yüzden total kan seviyesini azalıyor olabilir. Yeni araştırmada [7], sıçanların dört set tek bacaklı baldır kaldırma hareketini simüle etmek için tekrarlanan kas kasılmaları gerçekleştirmesini gerektirdi. Bu "eğitimden" hemen sonra, sıçanlara ya yaklaşık 50 miligram lösin sağlayan 500 miligram whey proteini verildi ya da sıçanlara sadece 54 miligram lösin ya da sadece su verildi (kontrol grubu). (İnsanlara uyarlarsak, yaklaşık 19 gram whey proteini ve 2,8 gram lösin - her ikisi de oldukça standart dozlarda diyebiliriz). Kan ve kas örnekleri, takviyeden üç saat sonra değerlendirildi. Sonuçlar ise şöyle; whey proteini takviyesi, egzersiz yapılan kasta bulunan hücre içi testosteron konsantrasyonunda, egzersiz yapılmayan kaslara göre yüzde 90,5'lik bir artışa neden oldu. Öte yandan tek başına lösin, hücre içi testosteronda ortalama ancak anlamlı olmayan bir azalmaya neden oldu. Yani, whey proteini, hücre içi testosteron seviyelerini, çalıştırılan kasta tek başına lösinden %150 daha fazla yükseltti. Bu tür bulgular, egzersiz sonrası 1 ve 48 saat
Testosteron seviyenizi düşüren protein tozları, eskilerden gelen bir korkudur. Ancak, daha yeni araştırmalar farklı bir portre sunuyor ve ilginç bir olasılığa işaret ediyor. İsterseniz her iki bakış açısına da bakalım. Yüksek yoğunlukta ve hacimde antrenman yaptığınızda dolaşımdaki testosteron seviyeleri geçici olarak artar. Erkek ya da kadın olmanızın bir önemi yok. Sadece ağırlık antrenmanından kaynaklanan testosteron
Aşamalı aşırı yükleme anlamına gelen progressive overload, sürekli olarak kas, güç ve dayanıklılık kazanabilmeniz için yaptığınız egzersizin ağırlığını, zaman içinde aşamalı olarak arttırmayı içeren bir çalışma prensibidir. Basitçe söylemek gerekirse, büyümeye ve güçlenmeye devam etmek için egzersizlerinizi gitgide daha da zorlaştırmalısınız. Progressive overload, kas ve güç oluşturmanın en önemli ve en bilindik yöntemidir. Eğer vücudunuza yüklediğiniz ağırlık miktarını artırmaya devam etmezseniz daha fazla kas ve hücre iyileştirmesi yapamazsınız. Gelişemiyorsanız veya antrenmanlarınız kolaylaşmaya başlıyorsa, progressive overload yapmıyor olabilirsiniz. Bu durum herhangi bir kas kazancı ve güç kazancı elde edebilmek için mücadele vermediğiniz anlamına gelmektedir. Egzersiz yapan ancak progressive overload hakkında fikri olmayan insanlar bile, farkında olmadan bir tür aşamalı aşırı yük uygular. Muhtemelen spor salonunda birçok sporcu ağırlığı arttırıp egzersizi daha zorlu hale getirmeyi dener. Farkında olmadan dahi yapılsa bile, bu aşamalı aşırı uygulaması demektir. Düzensiz yapılan bu yöntem bir yere kadar sizi götürebilir ancak bir noktadan sonra fayda sağlamayabilir. İskelet kasları çok sayıda kas lifinden oluşur. Uydu hücreler, sarkolemma ve endomisyum arasında yerleşmiş olan iskelet kasına özgü kök hücrelerdir. Uydu hücreler, egzersize bağlı olarak kaslar hasar aldığında aktif hale geçer ve çoğalarak kas lifini oluşturacak hücreler olan miyoblastları oluşturur. Miyoblastlar ise önce çoğalma sonra farklılaşma ve füzyon yolu ile miyotüpleri oluşturur. Böylece oluşan miyotüpler yeni lif oluşumunu ya da mevcut kas lifleri ile birleşerek kas liflerinin büyümesini ve gelişmesini sağlar. Peki Kaslar Nasıl Hasar Alır? Yoğun bir ağırlık kaldırma egzersizi yaptığınızda, kas lifleriniz travmaya veya kas yaralanmasına maruz kalır. Kaslarınız bu şekilde yaralandığında, kas liflerinin dışındaki uydu hücreleri devreye girer. Onarım süreci, yırtık kas liflerinin yeniden birleştirilmesini ve her bir kas hücresine yeni proteinlerin yerleştirilmesini içerir. Hasarları bir araya getirerek onarmaya çalışırlar, bunun sonucunda kas lifini verilen bu ağırlık direncine karşı büyütüp ve güçlendirirler. Örneğin; Spora ilk başladığınız zaman 20-30 kiloluk bir ağırlık kaldırmaya çalıştığınızda bunu başaramayabilirsiniz veya çok zorlanarak
Aşamalı aşırı yükleme anlamına gelen progressive overload, sürekli olarak kas, güç ve dayanıklılık kazanabilmeniz için yaptığınız egzersizin ağırlığını, zaman içinde aşamalı olarak arttırmayı içeren bir çalışma prensibidir. Basitçe söylemek gerekirse, büyümeye ve güçlenmeye devam etmek için egzersizlerinizi gitgide daha da zorlaştırmalısınız. Progressive overload, kas ve güç oluşturmanın en önemli ve en bilindik yöntemidir. Eğer vücudunuza
Tüm dünyayı etkisi altına alan Corona Virüs (Covid-19) çoğu kişinin günlük yaşamda kaçış noktası olan spor salonlarının da kapanmasına sebep oldu. Bununla beraber kas gelişimi için çalışan, fazla kilolarından kurtulmak için çabalayan kişiler bir anda boşluğa düştü. Motivasyon sağlayıp, günlük yaşamda birçok şeyden fedakarlık ederek egzersiz için zaman ayıran kişiler için virüs endişe kaynağı haline geldi. Özellikle ülkemizdeki vaka sayısı arttıkça, sağlık yetkilileri insanları sosyal mesafeyi uygulamaya çağırıyor. Spor salonları gibi toplu kullanım alanlarında bulaş riski arttığı için izolasyon ile önlem alınması gerekiyor. Bu durumda sağlıklı ve formda kalabilmek için toplu alanlarda yapılan yoga, pilates ve ağırlık çalışmaları sağlıktan ziyade tehlike arz edebiliyor. Fakat bu durum hareketsiz kalıp, hiçbir şey yapmamak anlamına gelmiyor. Spor salonlarının ne zaman açılacağına dair herhangi bir bilgi mevcut değil. Hal böyle olunca düzenli egzersiz yapan, sağlıklarına önem veren kişiler bu durumu fırsata çevirmeliler. Kendi izolasyon alanımızı oluşturup, basit ekipmanlarla egzersiz çalışmalarına devam edebiliriz. Bu yazımda, bu şartlar altında kas gelişiminden ziyade bağışıklık sisteminizi güçlendirmek ve mevcut durumunuzdan daha kötüye gitmemek için genel kondisyonunuzu geliştirebileceğiniz bilgiler paylaşacağım. Ancak önemli bir hususu belirtmek istiyorum. Her gün bir veya iki saat egzersiz yapıyor olabilirsiniz. Fakat gün içinde hareketsiz bir yaşama sahipseniz, günün çoğu saatinde oturarak zaman geçiriyorsanız, sigara ve alkol tüketiyorsanız, sağlıksız atıştırmalıklar tüketiyorsanız, öğünlerinizi zamanında tüketmiyorsanız, gereğinden fazla yemek yiyorsanız, uyku düzeninize dikkat etmiyorsanız bu gelişim sağlayacağınız anlamına gelmiyor. Kondisyon gelişimi yaşam kalitenizle doğru orantılıdır. Düzenli egzersiz yapıyorsanız, sağlıklı besleniyorsanız, sigara ve alkol tüketmiyorsanız, uyku düzeninize dikkat ediyor ve stresten de olabildiğince uzak kalıyorsanız, bununla beraber gün içinde bol hareket ediyorsanız gelişiminiz çok daha etkili olacaktır. Özetle, sadece egzersiz yapmak tek başına yeterli değildir! 1-) Belirli Aralıklarla Hareket Edin! Yalnızca Corona Virüs döneminde değil, normal zamanda da hareketsizliğe maruz kalıyoruz. Okulda, iş yerinde, evde, hatta bunların dışında tatil günlerinde zaman geçirmek için dışarı çıktığımızda bile bir kafede
Tüm dünyayı etkisi altına alan Corona Virüs (Covid-19) çoğu kişinin günlük yaşamda kaçış noktası olan spor salonlarının da kapanmasına sebep oldu. Bununla beraber kas gelişimi için çalışan, fazla kilolarından kurtulmak için çabalayan kişiler bir anda boşluğa düştü. Motivasyon sağlayıp, günlük yaşamda birçok şeyden fedakarlık ederek egzersiz için zaman ayıran kişiler için virüs endişe kaynağı haline
Baklava kaslarını çıkarmak için tek bir doğru ya da yanlış yöntem yok. Ama daha etkili olduğu kanıtlanmış teknikler ve gelişimi yavaşlatıyor olsa da efsaneye dönüşmüş yanlış bilinen gerçekler mevcut. Bunları öğrenerek onlardan uzak durursanız, amacınıza daha çabuk ulaşabilirsiniz GERÇEK: Posterlerdeki adamlar gibi 6-Pack’lere asla sahip olamayabilirsiniz. Dünya üzerindeki birçok erkek dergi kapağındaki bir modeli gördüğü zaman istediği şeyin o olduğunu düşünür ve aynı şekilde olabilmeyi hedefler. Fotoğraflara bağlı kalmak motivasyon açısından iyi bir şey olsa da, yapısal sınırlarınız hayalinizin gerçekleşmesine izin vermeyebilir. Örnek vermek gerekirse, bazı erkeklerin karın kasları yapısal olarak birbirinden ayrıdır ancak bazılarında böyle bir özellik yoktur. Ayrıca bazı erkeklerin üst karın kasları iri olabilirken bazılarınınki daha ufaktır. Yani yağ oranınızı düşürüp karın kaslarınızı çıkardığınızda, o kasların nasıl görüneceğine genetik yapınız karar verecek. EFSANE: 6-Pack’in en iyi yolu crunch egzersizi yapmaktır. Ortalıkta en çok dolaşan şehir efsanelerinden biri de karın kası yapmak için gün içinde yüzlerce crunch yapılması gerektiği söylentisidir. Bu yanlış bir düşüncedir çünkü crunch yapmak dakika başına çok az kalori yakar. Karın kaslarınızı güçlendirirsiniz ancak kaslarınızın üstünü kapatan yağ katmanını ortadan kaldıramazsınız. GERÇEK: Karın kasları bir gecede çıkmaz Belirgin 6-Pack’lere kavuşma yolunda somut sonuçlar almak isteyen biriyseniz, karın kaslarının bir gecede çıkmadığını kabul etmeniz gerekiyor. Vücudunuzun alt bölümündeki yağ oranını azaltmayı başarsanız bile, baklavaların çıkması için sabretmeniz şart. Yağ oranını azaltarak oldukça düşük seviyelere getirdiğinizde, hedefinize yaklaşmış olacaksınız. EFSANE: Düşük karbonhidrat diyeti yapmalısınız. Bu tarz diyetler açlık kontrolünü yönetebilmenizi ve vücudun daha az su tutmasını sağlasa da, karbonhidratsız yaşamak kötü hissetmenizi sağlarsa mücadele etmeyi bırakın. Öte yandan bazı kişiler düşük karbonhidrat diyetlerine yeterli tepkiyi gösteremez ve bu nedenle, bu diyetlerin yerine daha iyi bir seçenek olan karışık diyetleri tercih etmek zorunda kalabilir. GERÇEK: Erkekler karın kaslarını daha kısa sürede çıkarabilir Fakat bu gerçeği kadınları geçebilmekten çok, çalışma partnerinizin sizden daha kısa sürede
Baklava kaslarını çıkarmak için tek bir doğru ya da yanlış yöntem yok. Ama daha etkili olduğu kanıtlanmış teknikler ve gelişimi yavaşlatıyor olsa da efsaneye dönüşmüş yanlış bilinen gerçekler mevcut. Bunları öğrenerek onlardan uzak durursanız, amacınıza daha çabuk ulaşabilirsiniz GERÇEK: Posterlerdeki adamlar gibi 6-Pack’lere asla sahip olamayabilirsiniz. Dünya üzerindeki birçok erkek dergi kapağındaki bir modeli gördüğü
Her erkek kusursuz, belirgin ve kalıcı karın kaslarının hayalini kurar. Adonis ve six-pack erkeklerin en çok öne çıkarmak istediği kas grupları arasında. Peki bu kasları daha belirgin hale getirmek için ne yapmak gerekiyor? Hayalleri süsleyen six-pack’lere sahip olmanın yolu nereden geçiyor? Beslenmeye Ekstra Önem Gösterin En çok bu kas grupları ön plana çıkarılmak istense de hedefe ulaşmak aslında o kadar da kolay değil. Bu kas grupları vücudunuzdaki diğer kas yapılarına göre daha geç ortaya çıkıyor. Herkes farklı da olsa karın kaslarına sahiptir ancak onları saklayan bir yağ tabakası da üzerinde barındırır. Egzersiz Faktörü Beslenmenize ayrı bir önem gösterirken karın kaslarınız için doğru egzersizleri yapıp yapmadığınızı gözden geçirmek gerekir. Aynı zamanda bu egzersizleri ne kadar sıklıkla yaptığınız da oldukça önemli. Karın kasları vücudunuzdaki temel kaslardan olduğundan, karnınızın gücüne güç katacak egzersizleri yapmanızda fayda var. Vücudunuzdaki kas dokuları yalnızca ağırlık yüklenildiğinde artar. Yani sadece mekik çekmeniz yeterli olmayacak. Kendi vücut ağırlığınızdan yararlanarak, belki barfiks ya da ağırlık desteğiyle mekik çekerek söz konusu kas gruplarınızı belirginleştirebilirsiniz. Yağ oranınızı düşürecek, nabzınızı üst seviyede tutacak egzersizlere yoğunlaşın. Dinlenme süreleri kısa, döngüsel ağırlık çalışmaları ve kardiyo çalışmaları amacınıza hızla ulaşmanızı sağlayacaktır. Ben şahsi düşüncemi söyleyecek olursam, kendi kardiyo çalışmalarımda ip atlamayı tercih ediyorum. Karın ve bel çevresini (core bölgesini) sürekli aktif tutarak çalışmanızı sağlıyor ve nabzınızı üst seviyelerde tutarak yağ yakımını sağlıyor. Tüm bunların yanı sıra, olduğunuz yerde hiç kıpırdamadan yapabileceğiniz izometrik egzersizi de sürekli olarak uygulayabilirsiniz. Yapmanız gereken şey; karnınızı sıkmak ve bir süre bu şekilde tutmak... Örneğin 10 saniye karnınızı sıkıp, sonrasında bırakabilir, bu işlemi belli aralıklarla devam ettirebilirsiniz. Farkı görmeye kısa zamanda başlayacaksınız. NOT: Şüphesiz ki karın kaslarını güçlendirmek ve ön plana çıkarmak için birçok farklı egzersiz yapıyorsunuz. Yapmaya devam edin ama bir yandan bu işin mutfakta bittiğini de unutmayın. Çünkü bu yaptığınız egzersizleri ancak uygulayacağınız sıkı bir diyetle destekleyerek yağlarınızdan kurtulup sonuç
Her erkek kusursuz, belirgin ve kalıcı karın kaslarının hayalini kurar. Adonis ve six-pack erkeklerin en çok öne çıkarmak istediği kas grupları arasında. Peki bu kasları daha belirgin hale getirmek için ne yapmak gerekiyor? Hayalleri süsleyen six-pack’lere sahip olmanın yolu nereden geçiyor? Beslenmeye Ekstra Önem Gösterin En çok bu kas grupları ön plana çıkarılmak istense de
Bir profesyonel gibi zayıflamanız, daha çok kuvvet ve kas kazanmanız ve mutlak başarıya ulaşmanız için bu fitness ipuçlarını hemen antrenman rutininize dahil edin! 1-) Kaslarınızı ‘’Pompalayın’’ Zorlu bir antrenmandan sonra meydana gelen şişme halinin görüntüden başka bir faydası daha var. Strenght and Conditioning Journal dergisinin yaptığı araştırmaya göre, egzersizlerden sonra protein sentezini arttırarak daha büyük kaslar inşa etmenizi sağlıyor. Kaslardaki şişkinlik halini de antrenmandan önce kompleks karbonhidrat ve bol su tüketerek, 7-13 tekrar arası direnç çalışmaları yaparak, kreatin-arginine-kafein gibi supplementler tüketerek, ağırlığı indirme ve kaldırma hızını azaltarak, bir gün öncesinden iyi uyku çekerek sağlayabilirsiniz. 2-) Rekabet Ortamı Yaratın Bırakın fitness salonunda rekabet duygusu sizi ele geçirsin. Yapılan bir araştırmada, katılımcılar belirli bir egzersizi arkadaşlarıyla beraber yaparlarken normalde yaptıkları tekrar sayısından daha iyi performans sergilediler. Buna göre başkalarının bir hareketi ustaca yaptığını duymak, kendinizi daha fazla zorlamanızı sağlayarak seviyenizi yükseltmenizi ve ekstra efor sarf etmenizi kolaylaştırıyor. 3-) En Zorlu Hareket Burpee Egzersizidir Burpee tüm vücudunuzu ateşe verir: kaslar, akciğerler ve yüzlerce kalori. American College of Sports Medicine dergisinde yayımlanan bir araştırmaya göre, şınav pozisyonunda başlayıp zıpladığınız ve ardından tekrar şınav pozisyonuna döndüğünüz bu egzersizi, yüksek tempoyla 10 tekrar şeklinde yapmak, tüm gücünüzle attığınız 30 saniyelik bir depar kadar yoğun şekilde nabzınızı arttıracak ve yağ yakımını hızlandıracaktır. 4-) Zaferlerinizi ve Emeğinizi Hatırlayın Bazen fitness salonuna gitmek zor gelebilir. Bu durumda ne yapmalı? Yapılan bir araştırmaya göre, geçmişte akıttığınız terden sonra zafer duygusu yaşadığınız bir antrenman seansını hatırlamak, daha sık gitmenizi garantiliyor. Zafer anları kişiliğimizle bütünleşerek pozitif bir katkı sağlar. Böylece başarısızlık yerine başarılarımıza odaklanıp daha fazla heyecan duyarız. 5-) Bir Rakip Bulun ve Onu Yenin Koşarken arkadaşınızla yarışmayı deneyin, adımlarınızın nasıl da hızlandığını görün. New York Üniversitesi’nde gerçekleştirilen bir araştırmada, en az bir rakiple yarışan koşucuların kilometre başına harcadıkları sürenin tam 12 saniye kısaldığı gözlendi. Tatlı rekabet daima kazandırır! 6-) Sıkıcı Egzersizleri
Bir profesyonel gibi zayıflamanız, daha çok kuvvet ve kas kazanmanız ve mutlak başarıya ulaşmanız için bu fitness ipuçlarını hemen antrenman rutininize dahil edin! 1-) Kaslarınızı ‘’Pompalayın’’ Zorlu bir antrenmandan sonra meydana gelen şişme halinin görüntüden başka bir faydası daha var. Strenght and Conditioning Journal dergisinin yaptığı araştırmaya göre, egzersizlerden sonra protein sentezini arttırarak daha büyük